16 Ocak 2008 Çarşamba

Haniye’den İslam dünyasına çağrı....Filistin’de korkunç katliam


Haniye'den İslam dünyasına çağrı
Haniye'den İslam dünyasına çağrı

Filistin Başbakanı, Arap Birliği'ni, İslam Konferansı Teşkilatı'nı ve başta Mısır, Suudi Arabistan ve Ürdün olmak üzere Arap ülkelerini, siyonist saldırıların durdurulması ve Filistin halkının özgürlüğünün sağlanması için müdahalede bulunmaya çağırdı.

Filistin Başbakanı İsmail Haniye, görüşmeler ve saldırıların birbiriyle buluşması mümkün olmayan iki ayrı çizgi olduğunu belirterek, Ramallah'taki Özerk Yönetim'in görüşmelere devam etmesinin İsrail işgal güçlerini daha fazla katliam yapmaya teşvik ettiğini bildirdi.

TV'den canlı yayınlanan konuşmasında Haniye, "İsrail işgal güçlerinin sürdürdüğü bu katliam, bu saldırılar elbette Filistin halkının bu büyük komploya karşı birlik ve beraberliğini gerektirmektedir." şeklinde konuştu. Haniye, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu suikastların ve onunla eşzamanlı olarak giden görüşmelerin devamı, Filistin halkının maneviyatını kırmayı hedeflemektedir. Bu saldırı dalgası, Filistinliler tarafından oturulup üzerinde derin bir şekilde düşünülmesi gereken Amerika destekli saldırılardır. Çünkü komplolar büyük ve tehlikelidir."  Filistin Başbakanı, Arap Birliği'ni, İslam Konferansı Teşkilatı'nı ve başta Mısır, Suudi Arabistan ve Ürdün olmak üzere Arap ülkelerini, siyonist saldırıların durdurulması ve Filistin halkının özgürlüğünün sağlanması için müdahalede bulunmaya çağırdı. Ahmet Kurey'le Tzipi Livni arasındaki görüşmelerin sürdüğü sırada, İsrail işgal güçleri, havadan karaya atılan füzelerle yaptıkları saldırılarda İsmail Haniye'nin evinin yakınındaki bir bölgede üç Filistinli direnişçiyi şehit etmişti.

 "Livni-Kurey buluşması, Filistin halkının kanını bedavaya satmaktır"
İslami Direniş Hareketi (Hamas); Filistin başmüzakerecisi Ahmet Kurey'le İsrail heyetinin başgörüşmecisi Tzipi Livni arasında bugün (14/01) düzenlenmesi beklenen buluşmayı kınadı.  Hamas'ın resmi sözcüsü Sami Ebu Zuhri, Filistin Enformasyon Merkezi'nin bir nüshasını elde ettiği açıklamasında, işgal güçlerinin çirkin saldırı ve vahşi katliamlarının sürdüğü bir dönemde bu görüşmelerin fiyaskoyla sonuçlanmaya mahkum olduğunu belirtti.  Görüşmelerin siyonistlerin işledikleri cinayetlere meşruiyet kılıfı uydurma çabalarından başka bir şey olmadığını belirten sözcü, bunun son örneğinin Başbakan İsmail Heniyye'nin evinin yakınlarından meydana gelen suikastlar olduğunu kaydetti.
   
........................................................................................................................................................................................................................................................
 
  
 
Müslüman kardeşlerimize, Efendi Hazretlerinden izlenimlerimizi getirebilmiş olma sevinci içerisindeyiz
Gün 14.01.2008 Pazartesi,  Efendi Hazretlerinin davetine icabet etmek için çavuşbaşına gittik, saat 14:00.

Simaları tanıdık olmayan 5-6 ihvanımız'da bizimle beraber kapıda Efendiyi görme heycanı içindelerdi. Bizim vaktimizin yetersiz oluşundan dolayı (Almanya'ya dönüş için) Mustafa Sultanoğlunu arayarak geldiğimizi belirttik, tanımadığımız bir hizmet kadrosu ile içeri alındık.

Bekleme salonun da diğer ihvanımızla tanışarak derin bir muhabbete daldık.

Misafir perverliğiyle'de tanınan Mahmud efendi, Mustafa Sultanoğlu ile bizlere çay ve yemek ikramında bulundular. Bizleri azda olsa, bekletmek gerektiklerinden sebep çok mahçup bir tavırla özür diliyor ve Allah dostunun kapısına yakışır samimiyetini gözler önüne sergilediler (Mustafa Sultanoğluna buradan teşekkürlerimizi arz ederiz).

Kendimce, ''Böylesine meşgül olan bir zatı neden ziyaretlerimizle hizmetlerinden alıkoyarız, önemli olan görmek değil, dediklerini yapmak değilmidir? Efendi, bizlere daima şunları zikr etmemişmiydi: 'Türk ve Dünya müslümanların saadeti için çalışın, sokakta bir çöp dahi görseniz onu ordan siz kaldırın ve hep başkalarından beklemeyin, Türk Müslüman toplumu tüm dünyaya örnek ve gıbta edilen bir millettir ve yine öyle olmalıyız, bizi farklı kılan milli ve manevi değerlerimizdir'  Peki bu durumda nasıl dediklerini yapmış oluyoruz ki? Bize, insanların saadeti için çalışın diyor ama biz onu dinlemeyip onlarca saati/zamanı feda ederek sadece kendi nefsimizi tatmin için orada bulunuyoruz, hemde efendinin ibadetine engel teşkil ederek. Biran kendimden utanıyor ve bu Allah dostunun vaktinden çaldığım için Ahiret de vereceğim hesabı düşündüm.
Acizane tavsiyemiz; Dediklerini yaparsanız hep onlarla beraber olursunuz ve kalplerinde yer edinirsiniz, ama diğer yandan her gün 10 defada görseniz hiç bir şey değişmez hayatınızda.


Artık o heycanlı an gelmişti ve Mahmud efendiyi görebilmek için buyur ettiler

Diğer ihvanımıza Efendiyi uzaktan gösterterek el öptürmeden selam vermelerini rica ettiler ve kimseler kalmayınca bunun sebebi üzerinde makul bir açıklamada bulundular. Siz değerli kardeşlerimizede duyurmamızı istediler; 'Ziyaretlerde, Doktorların talimatı üzere Mahmud efendinin enfeksiyon kapmaması için eli öptürülmediğini ve sadece belirli bir mesafeden selamlaşarak teke tek görüşülemeyeceğininde altını çizdiler. Her nekadar efendi elini uzatsada kendi sağlığı için eline varmamamız hususunda ihvanımızın duyarlı olmasını arz ettiler'.

Kendilerinin egzersiz yapma saatine denk geldiğimiz için, bir köşede sakince izlemeye başladık  ve heybetinden tesir altında kalarak soracak sorularımızı dahi unutur olduk.
Sürekli Efendi'nin hizmetin de olan Mustafa Sultanoğlu bizi motive ediyor ve rahatlamamızı sağladı.

Mahmud Ustaosmanoğlu (k.s), egzersizinden sonra yardım ve destek almaksızın abdest alıyor, Namazını oturarak kılıyordu (egzersizin verdiği yorgunluktan olsa gerek).

Daha önceler eşinin yardımıyla yiyebilen, artık kendi iradesi ile rahatca yiyebiliyor ve tebessümüyle odaya neşe ve ferahlık saçıyordu.
Egsersizin verdiği Bedensel yorgunluğuna rağmen yinede tebliğde bir an geride kalmayıp ayetlere mâna verdi ve bizi hafızasının kuvetliliğiyle hayretler içerisinde bıraktı.

İhvana selamlarını iletmemizi ve derslerimize hem ellerimiz hemde dişlerimizle sarılmamızın gerektiğini buyurdu.


Mesut K.      http://www.itibarhaber.com/content/view/4965/175/

.................................................................................................................................................................................................................................................
 
Filistin'de korkunç katliam
İsrail'in saldırısında 20'den fazla filistinli şehit düştü

Filistin'de korkunç katliam

İsrail'in  Gazze şehrinin doğu kesimlerindeki Zeytun ve Secaiye mahallerinde yaptığı kanlı saldırıda ölen Filistinlilerin sayısı 17'ye ulaştı. Tanklar, buldozerler ve uçaklarla mahalleleri çevreleyen İsrail ordusu askerlerinin ateşinde yaralananların sayısının 50'ye yaklaştığı, bunlardan 12'sinin durumunun çok ciddi olduğu bildirildi.  İsrail askerleri, saat 08.30 civarında başlattıkları operasyonun ardından, saat 13.30 civarında bölgeden çekildi.  GFilistin Başbakanı İsmail Haniye İsrail'le görüşmesinden dolayı Abbas'ı ağır şekilde suçladı. Haniye, işgal liderleriyle el sıkışanların, işgal liderleriyle birlikte oturanların ve işgalcilerle uzlaşanların utanması gerektiğini söyledi.

Haniyye, eski Filistin Dışişleri Bakanı Mahmud Zahar'ın oğlu Hüsam El Zahar'ın öldürülmesine de atıfta bulunarak, "Filistin liderlerinin ve onların çocuklarının öldürülmesi, Filistin davasını yok etmeyecek, Hamas'ı bundan vazgeçirmeyecek" dedi. Haniye, Gazze'de Şifa hastanesinde operasyonda yaralananları ziyaret etti.

"Zahar'ın 2. oğlu da İsrail saldırısında öldü
İsrail askerleri, dün sabah Gazze Şehri'nin doğusundaki Zeytun mahallesi ile Secaiye bölgesinin etrafını sayıları yaklaşık 20 civarındaki tank ve buldozerlerle çevreledi.

Görgü tanıkları, askerlere tankların yanı sıra İsrail savaş uçaklarıyla helikopterlerinin de hava desteği verdiği bildirildi. Bölgeye giren bazıları kılık değiştirmiş İsrail askerleriyle onları fark eden Filistinli mücahitler arasında şiddetli çatışmalar oldu.

Uçaklardan atılan bir füze de sabah Zeytun'da bir aracı hedef almış; aralarında Hamas'ın önde gelen liderlerinden, eski Dışişleri Bakanlarından Mahmud Zahar'ın oğlu, Hüsam Mahmud Zahar'ın da (24) bulunduğu 5 İzzeddin El Kassam Tugayları militanının ölmesine neden olmuştu. Olay yeri yakınındaki 65 yaşındaki bir Filistinli sivil de hayatını kaybetmişti.  Görgü tanıkları, İsrail tarafından bölgeye 3 füze atıldığını belirtiyorlar. Füzelerden birinin de Secaiye'nin sınır yakınındaki kesimlerinde bir Filistinli'nin evini hedef aldığı ve evdeki 4 kişinin yaralandığı bildirildi.  Şifa hastanesi, yerel radyolardan yaptığı anonslarda, çok sayıda yaralı için kan bağışı çağrısı yaptı. Camilerden de Zahar'ın oğlu yanı sıra çatışmalarda ölenlerin adları teker teker sayıldı.

Filistin Televizyonu, Şifa hastanesi bahçesinden görüntüleri canlı yayımladı; yaralıların taşınmasını, ölenler için ağlayanları gösterdi; Filistinliler'in operasyona tepkilerini canlı bağlantılarla aktardı.  Operasyonun, İsrail'in, Hamas'ın Gazze Şeridi'nde yönetimi ele almasından bu yana gerçekleştirdiği en kanlı operasyon olduğu belirtiliyor. İsrail askerlerinin öğleden sonra çekilmesiyle bölgede bulunan 5 militanın cesedi daha ambulanslarla hastaneye taşındı.  Zahar'ın 2003 yılı eylülünde, Halid Zahar adlı bir diğer oğlu da Zeytun mahallesindeki evlerine yönelik İsrail füze saldırısında ölmüştü.  İki oğlunu da İsrail saldırısına kurban veren Mahmud Zahar, oğlunun ölümünü öğrendikten sonra Şifa hastanesine gelerek, oğlunun gözlerini kapadı ve 3 kez öptü. 

"Bu Ebu Mazen ve casusluk yapanların beklentisiydi"
Zahar, Filistin Yönetimi Devlet Başkanı Mahmud Abbas'ı suçlayarak, "Bu Ebu Mazen (Abbas) ve arkadaşlarının, İsrail işbirlikçilerinin ve Amerika için casusluk yapanların beklentisiydi" dedi. Zahar, Arap ülkelerine de seslenerek, "Bugün bizim çocuklarımızı öldürüyorlar, yarın da sizinkileri öldürecekler" diye konuştu.  Zahar, İsrail saldırısına gereken şekilde cevap vereceklerini ve "her anlamda" kendilerini savunacaklarını söyledi.  İsrail parlamentosu Arap milletvekillerinden Talib El-Sana, İsrail ordusunun operasyonunu "savaş suçu" olarak nitelendirdi. El Sana, İsrail, Gazze'deki saldırılar için yeşil ışığı, geçen hafta (ABD Başkanı George) Bush'un ziyareti sırasında aldı. Bush'un barışı teşvike geldiği söylendi ama O, savaşı teşvik etti" dedi.

 

...........................................................................................................................................................................................................................................

Hiç yorum yok: