Dün meydana gelen uçak kazasında 50 yolcu ile 7 mürettebat hayatını kaybetti. Ancak yolcular arasında Türkiye’nin en önemli 6 bilim adamının olması şüpheleri artırdı. Hayatını kaybeden iki profesörden biri olan ve Boğaziçi Üniversitesi’nde görev yapan Prof. Dr. Engin Arık, ‘Yüksek Enerji Fiziği’ alanındaki araştırmaları ile tanınıyordu.
EBUBEKİR GÜLÜM AHMET AÇIKAY
ANKARA - Dün özel bir havayolu şirketinin uçağı ile Isparta’ya gitmek için yola çıkan Türkiye’nin en önemli 6 bilim adamı, uçağın kaza yapması sonucu hayatını kaybetti. Isparta Süleyman Demirel Üniversitesi tarafından düzenlenen ‘Ulusal Türk Hızlandırıcı Merkezi Projesi’nin 4’üncü Çalıştayı’na katılmak için uçağa binen 6 bilim adamı önemli çalışmaları ile tanınıyordu. Hayatını kaybeden bilim adamlarının 2’si nükleer alanla ilgilenen profesör, 1 doçent, 2 araştırma görevlisi ve 1 bir de yüksek lisans öğrencisi idi.
Toplantı iptal edildi
Ankara üniversitesi Bilimsel Araştırma Birimi’nce koordine edilen ve DPT tarafından ‘Türk Hızlandırıcı Projesi Teknik Tasarımı ve Test Laboratuarları’ isimli YUUP dördüncü çalıştayı uçak kazası sonrası iptal edildi. Önümüzdeki yıllara damgasını vuracak olan bu önemli proje de Devlet Planlama Teşkilatı’nın desteğiyle 10 seçkin üniversite tarafından yürütülüyordu.
Boğaziçi, şokta
Boğaziçi Üniversitesi Fizik Bölümü öğretim görevlilerinden olan Prof. Dr. Engin Arık, doktora çalışmasını ‘Deneysel Yüksek Enerji Fiziği’ üzerine yapmıştı. ABD’de bulunan Pittsburgh Üniversitesi’nde çalışmalara başlayan Arık doktorasını 1976 yılında verdi. Prof. Arık, ABD’de aynı üniversitede beraber çalıştığı ve Boğaziçi Üniversitesi’nde de mesai arkadaşlığı yaptığı teorik fizik alanındaki çalışmaları ile bilinen Prof. Dr. Metin Arık ile evliydi. Boğaziçi Üniversitesi Fizik Bölüm Başkan Yardımcısı İbrahim Semiz gazetemize yaptığı değerlendirmede, Engin Arık’ın ülkenin yetiştirdiği en önemli bilim adamlarından biri olduğunu belirterek, üniversite olarak hala olayın şokunda olduklarını dile getirdi. Semiz, yapılacak olan toplantıya giden bilim adamlarının uçak kazası sonucu hayatlarını kaybetmelerini ise şaşkınlıkla karşıladıklarını söyledi
Kazaya ilişkin şüpheler arttı
Yıllardır ülkenin gündeminde olan ve geçen mayıs ayında TBMM’de yasallaşan nükleer santrallere ilişkin yasadan sonra böyle bir olayın meydana gelmesi dikkat çekti. Nükleer fizik alanında araştırmaları ile ün yapmış olan ülkenin en önemli iki profesörünün uçakta bulunması akıllara bazı şüpheler getirdi. Uçak kazasına ilişkin yapılan teknik araştırmalarda herhangi bir olumsuz koşula rastlanmadığı ancak araştırmaların sürdüğü ve kara kutunun açılmasından sonra netleşeceği duyurulurken, uçak kazasının Süleyman Demirel Üniversitesi’nde düzenlenecek olan ‘Ulusal Türk Hızlandırıcı Merkezi Projesi’ ile ilgili olma şüphesini artırdı.
Prof. Arık, kurtarıcı madde ‘toryum’ demişti
Dünya ülkelerinin nükleer güç olmak için çabalarken Prof. Dr. Arık, doğalgaz ve petrol bağımlısı Türkiye’nin toryum madeniyle kurtulacağını ilk ortaya atan isim oldu. Toryum’un 21. yüzyılın en stratejik maddesi olacağını söyleyen Arık, yeni tip nükleer enerji santrallerinde artık toryumun kullanılmaya başlanacağına dikkat çekiyordu. Arık’ın üzerinde durduğu en önemli bilgi ise, dünyanın toryum rezervinin yarısından fazlasının Türkiye’de olması. Toryum yatakları, Eskişehir, Sivrihisar, Beypazarı ve Kızılcaören yörelerinde bulunuyor.
Engin Arık, “ Toryum, yeni tip reaktörlerde yakıt olarak kullanılacak. Eğer biz toryum ile elektrik enerjisi üretebilmek olanağına kavuşursak, bu trilyonlarca varil petrole eş değerde bir enerji kaynağı olacak” diyordu.
Bilime yatırım yapılmamasından yakınan Prof. Arık, ayrıca ulusal hızlandırıcı projesine devlet desteği sağlayamadıklarını belirterek, “2003’te projenin başıyla görüştük, enerji bakanına anlattık, şan şöhret getirecek bir şey olmadığı için rafa kaldırıldı. Çünkü ölü yatırım gibi geldi” demişti. Arık, Türkiye’nin gözlemci olduğu CERN’e de üye olması gerektiğini hep savunmuştu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder