AKP İLE MÜSLÜMAN DÜNYEVİLEŞTİ
20 Kasım 2007 Salı 11:53
İLKAV'ın düzenlediği; Ahmet Kalkan, Rıdvan Kaya, Kürşat Atalar ve Mehmet Pamakın konuşmacı olarak katıldığı AKP Döneminde Müslümanlar ve Tevhidi Duruş konulu panelden notlar...
İLKAV'ın düzenlediği, Ahmet Kalkan, Rıdvan Kaya, Kürşat Atalar ve Mehmet Pamak’ın konuşmacı olarak katıldığı “AKP Döneminde Müslümanlar ve Tevhidi Duruş” konulu panel, 18 Kasım Pazar günü İLKAV konferans salonunda gerçekleştirildi. Panelde oturum başkanı Erdal Ardıç konunun önemi ve gündeme alınmasının gerekliliği üzerine bir konuşma yaptı. Konuşmasında; Müslümanların yaşanan süreç içerisindeki fikri ve fiili savrulmalarına değinen Ardıç; ilk olarak sözü Ahmet Kalkan’a verdi.
Konuşmasına konu hakkında genel bir çerçeve çizeceğini söyleyerek başlayan Ahmet Kalkan, şunları söyledi: “İslam’ın hakim değil, mahkum olduğu yerlerde, sıratı müstakim üzerinde tezgahını, tuzağını kurmuş çok sayıda cin ve ins şeytanları vardır. Hakla batıl karışmış, batıl hak maskesi takmış durumda. Yönetilenler için önemli olan onların tağutları inkar edip etmedikleri, onları reddedip etmedikleridir. Kur'an kutsal küfür demek olan tağutlara küfretmeyi imandan önce şart koşar. (Bakara, 256)”
“Eğer bir yönetim tarzı veya yönetici Kur'an ilkelerine yani Allah’ın hükümlerine göre insanları yönetmiyorsa, o zaman böyle bir yönetim şeklini cahiliye yönetimiyle, insanları yönetenleri ise tagut kavramı ile değerlendirme mecburiyeti vardır. Amaçların yanında araçlarında rabbani olması gerekir. Hıristiyanlık 325 yıllarında Bizansta devletin putperestliğiyle uzlaştırıldı. Şirk’in ve sömürünün emrine ve hizmetine girdi. Çünkü içi boşaltılmış bir hale geldi.Peygamberimizin davasının da içini boşaltma girişimleri oldu Mekkeli müşrikler. “Seni Mekke’ye kral yapalım” dediler. Fakat O reddetti zaten hiçbir peygamber İslam dışı düzenle uzlaşmadı ve hiçbir peygamber tağutluğa soyunmadı. Tersine tağutlarla mücadele etti. Tüm peygamberler ve Hz. Muhammet (S.A.V) yaşadıkları ülkenin ekonomisini, yollarını, iş ve aşlarını tevhidin önüne geçirmedi, bunlarla uğraşmadı. Bütün bu anlatılanları bir tarafa koyun AKP ve diğer partileri bir tarafa koyun ve karşılaştırın. Gerçekten bu tür partiler düzenin emniyet sbobudur, düzen barajının drenaj kapağıdır. Düzeni bu tür partiler desteklemekte ve sürdürmektedir. Sistemin bekası bu tür yapılaşmaların sırtında yürümektedir.”
“AKP’ye Avrupa İslam'la demokrasiyi özdeşleştirdiği için övgüler yağdırıyor. AKP’ciler ve parti yöneticileri de şöyle diyor: “Biz İslam partisi değiliz dine bağlı bir parti değiliz. Biz demokratız muhafazakar bir partiyiz.” Buna rağmen halk hala onların bir kısmının hanımları örtülü diye, dini bir parti olduklarına inanıyor hatta bir çoğu sırf Allah rızası için bunları destekliyor. Aslında demokrasi, celladını seçme rejimidir. 51 tavşanın 49 file hakim kılınmasıdır. Demokrasi çoğunluğun hakimiyetine dayanan bir rejim, batıl bir dindir. Ebu Cehiller de demokrattı diyebiliriz. O günlerde Kabe çevresinde 360 tane put vardı herkes özgürce istediği puta tapardı.”
“Bugün yöneticiler sadece iş, aş, vaad ettikleri için halk da sadece bunları istiyor. Ilımlı İslam La’sı olmayan bir İslam’dır. Bugün tağutları savunan bir İslam yaygınlaştırılıyor, devlete değil tağuti iktidara talip bir Müslümanlık anlayışı ortaya çıkarılıyor. Ama şunun iyi bilinmesi gerekir eğer, İslam’ın istediği devlet olmazsa uzlaşma ile devletin istediği İslam söz konusu olur AKP sayesinde Müslümanlığın içi boşaltıldı, insanlar daha fazla dünyevileşti. Batıl ile uzlaşmayan tüm tağutları kurum ve uygulamalarıyla ret eden tevhit erleri tavizsiz Müslümanlara selam olsun.”
22 Kasım 2007 Perşembe
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder