Kırım'da Rus vahşet ve soykırım
Hazırlayan: İsmail Kahraman
TV5 Devr-i Alem program yapımcısı İsmail Kahraman Kırım’daydı...
Rusların Tatar soykırımı
Araştırmacı Gazeteci ve TV5 Devr-i Alem program yapımcısı İsmail Kanhraman, Kırım'da yaşanan Tatar soykırımı, Sürgün ve Rus mezaliminin belgeselini çekti. Kahraman, Rusların Karadeniz filosunun üssü olan Sivastopol’u, Akyar körfezini. Kırım Savaşı’nın canlandırıldığı panoroma müzesini, Türk şehitliğini, Kökgöz Köyünü, Kırım Hanlığı’nın başkenti Bahçesaray’daki Han Sarayı’nı, Zincirli Medresesini ve ünlü Türk aydını, gazeteci Gaspıralı İsmail Bey Müzesi'nde araştırmalar yaptı.
İsmail Kahraman, Kırım'da, Akmescit, Karasubazar, Osmanlı'nın Sancak merkezi Kefe ve Sudak bölgelerindeki Osmanlı ve Tatar tarihi eserlerinin belgeselini çekti. Eski sovyetlerin ünlü tatil beldesi Yalta’daki dünyanın paylaşıldığı Yalta konferansının yapıldığı Livadiye Sarayı’nı gezdi… Tatar Milli meclis başkanı Mustafa Cemil Kırımoğlu ile görüştü. Gözleve’de Tarih Müzesi, Tatar Han Camisi ile Fatih Sultan Mehmet'in heykelinin bulunduğu Gözleve Kahramanlar meydanında incelemelerde bulundu.
Tatar Hanları ve Osmanlı Medeniyetin'de Kırım
2-6 Eylül 2006 tarihlerinde Dest-i Kıpçak diyarı (Kıpçak Türkleri'nin ülkesi) Karadeniz’in karşı kıyısında bulunan Kırım’a yolculuğa çıktık. Kültür, medeniyet ve zaferler tarihimizi araştırmak üzere dünya coğrafyasındaki gezimizin ilk durağı Kırım’dı.
Kırım, tarihimiz açısından çok önemli dersler alınacak olaylara sahne olmuş bir yer. Kitap ve Romanlarda okuduğumuz; Bahçesaray, Akmescit, Akyar, Gözleve, Kefe, Yalta ve Sudak gibi Kırım illerini gezdik. Kırım, yıllardan beri görmek istediğim bir yerdi. Kırım’la ilgili ilk bilgiyi 1973 yılında 14 yaşında okuduğum haftalık Ufuk Gazetesi'nin kapağındaki büyük bir resim halen gözümün önünde. Rus gizli Servisi KGB'nin zehirlemeye çalıştığı Kırım Türkleri'nin lideri Mustafa Cemil Kırımoğlu'nun çektiği sıkıntılar, çocuk yaşımda benim üzerimde büyük bir tesir bırakmıştı.
Rusların Tatar soykırımı ve mezalimi
Her dönemi birçok önemli olaya sahne olan Kırım tarihi ve Kırım ile ilgili araştırma yapmak üzere Kırım’a gittik. Rusların uyguladığı Tatar soykırımını belgeselleştirmekti amacımız. Türkiye'nin önde gelen tarihçilerinden, Ayasofya Müzesi Müdürü ve Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Halik Dursun’un rehberliğinde araştırmalarımızı gerçekleştirdik.
Tatar Türkleri'nin anayurdu olan 300 bin Tatar’ın yaşadığı Ukrayna’nın özerk Cumhuriyeti Kırım'da çeşitli bölgeleri gezdik. Tatar sürgününü yaşayanlarla görüşüp araştırma yaptık. Rusların Karadeniz filosunun üssünün bulunduğu Akyar körfezi, Akyar’da Kırım Savaşı’nın canlandırıldığı panoroma müzesi, Kökgöz Köyü, Kırım Hanlığı’nın başkenti Bahçesaray’da Tatar Elhamrası olarak bilinen Han Sarayı, Zincirli Medrese ve ünlü Türk aydını gazeteci Gaspıralı İsmail Bey Müzesi’ni gördük.
Bölgede sadece 300 bin Tatar kalmış
Televizyon'da Rus ve Ukrayna kanalları yayında. Bir zamanlar Tatarların hüküm sürdüğü Kırım'ın 2.5 milyon civarındaki nüfusunun sadece 300 bini Tatar. Televizyon'da Tatarca hiçbir program yok. Asırlarca bu bölgeye hüküm etmiş bir milletden geriye hiçbir şey kalmamış. Bu bölgede korkunç bir soykırım ve vahşet yaşanmış.
Odamın açık penceresinden Rus ve Ukrayna donanmasının konuşlandığı Akyar körfezindeki donanmanın ışıklarını seyrederken derin düşünceye dalıyor ve esen serin rüzgarla kendime geliyorum. Türkiye’yi sözde Ermeni soykırımı ile suçlayan dünya, Rusya'nın Tatar ve Kafkas halklarına uyguladığı soykırımı acaba neden görmüyor?..
Kırım'da Rus vahşet ve Soykırımı 232 yıl önce başlamıştı
Türk kamuoyunda yanlış bir bilgilendirme var. Bizler, Kırım’da soykırımın ikinci dünya savaşından sonra 1945’te başladığını biliyoruz. Aslında bu bölgedeki soykırım ve vahşet 232 yıl önce, 1774 yılında başladı. Asırlardan beri Kırım'da yaşayan Tatarların Rus yayılmasına karşı ısrarlı direnişi, 1774’te son bulmuştu.
Kırım’ı Rusya’nın bir parçası haline getiren Çarlık, buraya verdiği özel önem gereği büyük yatırımlara girişti. Küçük bir kıyı kasabası olan Akyar, Sivastopol adıyla büyük bir limana dönüştü ve Rus ileri gelenleri için kıyılarda yazlık saraylar inşa edildi. Hepsi de Tatar yerleşimi olan kentlerin ve kasabalarin adları da değiştirildi. O zamanlar, tüm Batı yakasında olduğu gibi Rusya’da da Yunan hayranlığı ve Kırım’ın eski Yunan’ın bir parçası olduğu iddia ediyordu. Ruslar bu hayali kökene dayanarak Akmescit'i "fayda şehri" anlamında Yunanca kökten gelen Simferopol; Gözleve’ye Mihridates Eupator’a izafeten Toriya; Kefe’ye "Theodos Şehri" karşılığı olarak Ferahiye, Akyar’a da "muhteşem şehir" anlamında Sivastopol dediler. Amaç Kırım’ın ve kentlerinin Türk kimliğini silmekti. Nitekim sadece şehirlerin isimleri değiştirmekle kalmadılar, sarayları, hanları, camileri de yıktılar.
Türkiye’de yaşayan Tatarlar Kırım’dan ne kadar haberdar?
Türkiye'de bugün 2 milyona yakın Tatar Türkü yaşamakta. Gebze'de bir mahalleye bile adını veren Tatarlarla ve Kırım ile ilgili yeterli araştırma yapılmıyor. Kırım'ın Karasubazar bölgesinde yaşayan Tatar halkı ile tanışıp Eski Kırım’da Özbekhan camisini, Kefe’de Baybarshan Camii’nin ziyaret edip Sudak Kalesi ve şehrini gezdik. Eski sovyetlerin ünlü tatil beldesi Yalta’ya gidip İkinci Cihan Harbi sonrası dünyanın paylaşıldığı ünlü Yalta Konferansı’nın yapıldığı bu şehrin belgesel çekimlerinin ardından Yalta Konferansı’nın gerçekleştiği Livadiye Sarayı’nın gezerek iki kutuplu dünya ve soğuk savaş yıllarını hatırlamaya çalıştık. Tatarların efsanevi lideri Tatar Milli meclis başkanı Mustafa Cemil Kırımoğlu ile görüşüp Gözleve’de Tarih Müzesini gezdikden sonra, Mimar Sinan’ın Osmanlı cografyasının en kuzeydeki Osmanlı mimarisi ile yapılan tarihi eseri Tatar Han Cuma Camii’nin ve Mevlevi Tekkesi’nin belgesellerini çektik.
http://www.milligazete.com.tr/index.php?action=show&type=dizi&topicid=56
23 Kasım 2007 Cuma
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder