Hukuk gözden geçirilmeli
Yargıtay Onursal Başkanı Sami Selçuk, ESAM Çarşamba konferanslarına katıldı. Türkiye’deki hukuk sistemine ciddi eleştirilerde bulunan Selçuk, anayasa değişikliğinden, Cumhurbaşkanlığı seçiminde yaşanan 367 tartışması kadar pek çok konuda görüşlerini açıkladı. Selçuk, konuşmasında Türkiye’de hukuk sisteminin gözden geçirilmesi gerektiğine inandığının altını çizdi.
Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi (ESAM)’ın düzenlediği Çarşamba Konferansları sürüyor. Bu hafta konuşmacı olarak toplantıya katılan Yargıtay eski Başkanı Sami Selçuk, Türkiye’deki hukukun tam olarak işlemediğine değinerek, hukuk sistemine eleştirilerde bulundu. Türkiye’deki hukuk sisteminde hiçbir zaman kavramlarının yerleşmediğini söyleyen Selçuk, “Böyle bir ülkede hukukun uygulanması çarpık olacaktır. Buna mahkumdur. Demokrasilerde hukukun üstünlüğünün kabul edildiği bir ülkede eğer hukuk çarpık olursa o nasıl üstün bir hukuk olacaktır. Bu bakımdan Türkiye’nin bence A’dan Z’ye hukuk öğrenimini ve uygulamasını gözden geçirmesi şart olmuştur” dedi.
ESAM Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen konferansa Saadet Partisi Genel Başkanı Recai Kutan, genel başkan yardımcıları ve çok sayıda davetli katıldı. Konuşmasında Cumhurbaşkanlığı seçiminde krize neden olan ‘367 milletvekili ile TBMM oturum açabilir’ tarzındaki konuşmaları eleştirdi. Anayasa’da 367 ile ilgili maddenin yanısıra yardımcı bir maddenin daha olduğunu söyleyen Selçuk, bu yardımcı maddenin görmezden gelindiğini söyledi. Birilerinin özel hüküm, genel hüküm diye bir şeyler ortaya attıklarını dile getiren Selçuk, “Birileri de özel hüküm genel hüküm diye söylediler, alakası yok. Temel hüküm yardımcı hüküm ilkesi vardır burada. Öyle bir mantık birbirini izledi ve en sonunda bir karar çıktı. Açıkça hüküm diyor ki ben yardımcı hükümüm” diye konuştu.
Anayasa değişikliği için temel kurucu iktidara ihtiyaç var
Son günlerde tartışılan anayasa değişikliğine ilişkin de görüşlerini açıklayan Selçuk, bir anayasanın nasıl yapılması gerektiğini söyledi. Selçuk, “Anayasayı yapmak başka şeydir uygulamak başka şeydir. Yani bir devleti kuran yasa nasıl olur. Yeni bir devlet kuracaksan yeniden anayasa yapacaksın. O zaman yapan başka olur uygulayan başka olur. Bir kurucu meclis akla geldiğinde 1960 darbesi herkesin aklına gelir. Kurucu meclis dendiği zaman illaki bir ihtilal olacak diye bir şey yok. Yeni bir anayasa yapacaksanız temel kurucu bir iktidara ihtiyaç vardır. Anayasa değişikliğinde ise devletin aksayan yanlarını düzenliyorsunuz” değerlendirmesinde bulundu.
Yeni ceza kanunu hatalarla dolu
Selcuk, yeni çıkan ceza kanununda acele edildiğini de belirterek, yanlışların olduğunu kaydetti. Selçuk, ceza kanununda uygulama açısında bir gerçek ülke, bir varsayılan farazi ülke olarak nitelemenin olduğunu kaydederek, “Ceza yasasının 8’inci maddesinde bu ayrım iyi yapılmadığı için Ankara farazi ülke içindedir. Çünkü diyor ki ‘Türkiye kara hava sularında işlenmiş suçlar Türkiye’de işlenmiş sayılır’ diyor. Olması gereken ise şudur. ‘Türkiye sınırlarında işlenen suçlara Türkiye kanunları uygulanır’ diyeceksiniz. ‘Sayılır’ kelimesini varsayılan bir ülke için kullanabilirsiniz. Mecliste kaç tane hukukçu var. Hiç biri bunları düşünmüyor mu. Bu yasalar çıkarken kimse bakmıyor mu” diye konuştu.
Bir ülkede iki Yargıtay olmaz
Türkiye’de oluşturulan hukuksal yapının içinde iki tane Yargıtay’ın olamayacağını da dile getiren Selçuk, bir ülkede hem Yargıtay hem de Askeri Yargıtay’ın olmasının sakıncalı olduğunu ifade etti. Selçuk eleştirilerini şöyle sürdürdü: “Bana bir ülke gösterin ki askeri yargıtay olsun. Askeri Yargıtay olacaksa polisin de, sendikaların da bir yargı sistemi olsun. Eğer bir ülkede iki yargıtay var ise, o ülke yargıtay kavramının ne olduğun bilmiyor demektir. Hukuk uygulamasında Türkiye’de hiçbir zaman kavramlar yerleşmemiştir. Bu günde yerleşmemiştir. Bu ülkede hukukun uygulanması çarpık olacaktır. Buna mahkumdur”
Yargıçlar artık yeni bir şey üretemiyor
Konuşmasının sonunda hukuk sisteminin temel sakıncalarını da dile getiren Selçuk, hukuk sisteminin başka bir ülkeden almanın yanlışlıklar ile dolu olduğunu söyledi. Selçuk, konuşmasını şu eleştiriler ile bitirdi: “Hukuk sistemini başka bir ülkeden almışsanız ve hukuk sisteminiz tam oturmamışsa, doğrusu ön hazırlıkları yapılmadan alınan hukuk uygulanmaya başlanmışsa sorunlar doğabilir. Türkiye’de Yargıtay’ın ortaya koyduğu içtihatlar bazı sorunları doğuruyor. Çünkü yargıçlar yaratıcılıklarını yitiriyor. Türkiye’de yaratıcılığını yitirmiş bir hukuk uygulaması ve kadro var. Bu kadro işin kolayına bakıyor. Sadece Yargıtay’ın içtihatları ile yetinerek kararlar alıyor. Türkiye dünyanın hiçbir ülkesinde olmadığı kadar hazırlıksız bir biçimde batı hukukunu kabul etmiştir. Birçok ülkede sorunlar olmuştur. Bizde kadro yetiştirilmeden 6 ay sonra uygulanmaya başlandı”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder